Ana içeriğe atla

The Inward Circles — The Soul Itself A Rhombus

Ormanda İki Kavram

dark
Ormanda yalnız dolaşan adamları mutlaka duymuşunuzdur. Dikkat etmediğiniz bir konu var bu adamların hiç biri birbirine benzemezler…
Biri psikopat, biri de sosyopattır. Peki bu adamların ormanda işi ne? Peşlerindeki karakterlerinden mi kaçıyorlar? Yoksa orman mı onları çağırdı?
Psikopat ormanda dikkatli dikkatli yürürken etraftaki seslere kulak veriyordu. Koca orman bugün onun için çok sessizdi. İlerlerken yanından geçtiği her ağaca dokunmadan edemiyor uzağında kalan ağaçlarında yanına gidip dokunuyordu. Ormanın biraz ilerisinde su sesi duymaya başlamıştı. Hızla oraya doğru ilerliyordu. Çalılıkların etrafını çevirdiği nehrin yanına geldiğinde bir adamın nehrin kenarına oturmuş ayaklarını içine sokmak üzerine olduğunu gördü. Ses çıkarmadan bir adım geriye çekilerek çalılıkların arkasına saklanıp adamı izlemeye başlamıştı.
Adamı gördüğü andan beri vücudu aşırı derecede terliyordu. Geri dönmeyi düşünüyordu. Bunu yapacak durumda değildi. Artık gözleri kararmıştı. Kafasının içinde planlar yapmaya başlamıştı.
Bu sırada sosyopat nehre ayaklarını sokmuş yönettiği şirketin onun sayesinde ayakta durduğunu ve iyi bir lider olduğunu fakat bundan çok sıkıldığını ormana gelerek burada her daha mutlu olacağını düşünüyordu. Daha yeni fark etmişti. Bir adam ilerideki bir ağacın dibinde hareket etmeden duruyordu. Yavaşça ayağa kalkıp, yanına gittiğinde adamın uyuduğunu fart etmişti. Ayağa kalkarken eline aldığı bıçak ile adamı öldürerek kendi kabul ettiği alanı temizlemeyi aklından geçiriyordu. Ona göre bu alan onundu, buranın yöneticisi de oydu.
Tam adama doğru hareket edeceği sırada yerde uyuyan adamın üzerindeki örtüyü delip kendi sol bacağına saplanan bir kurşun çoktan ateşlenmişti. Şoka uğradığı ilk anlarda acı hissetmiyordu ama bir süre sonra acı bütün vücuduna yayılmaya başlamıştı. Yerden kalkan psikopat, sosyopatın can çekişmesini izliyordu. Sosyopat küfürler savuruyor, psikopat bekliyordu.
Psikopat dikkatle baktığında yerde yatanın kendisine çok benzediğini fark etti. Fakat sosyapat psikopat hakkında öyle düşünmüyordu. Aksine karşısındaki adamı bir ağaca benzetiyordu. Olduğu yerde sabırla duran bir ağaç, kimi asırlık ağaçlarda olur, kimi 2 bin yıllık ağaçlar, kimse zarar vermedikçe oldukları yerde duruyorlardı.
Sosyopat bir süre sonra bayılmıştı. Psikopat ise onun öldüğünü düşünerek nehre sürükleyip içine atmıştı. Yavaşça akan nehir bir süre sonra sosyopatı içine çekerek ortadan kaybetmişti.
Psikopat artık terlemiyordu. İçini bir huzur ve rahatlık kaplamıştı. Ağacın dibine tekrar oturup kitabını çıkarıp okumaya başlamıştı.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Akrebin Yelkovana Vedası

Yelkovanın bu halini görünce çok fazla sıcağa maruz kalabilmiş olacağını düşündüm. Akrep ise yerinde yoktu, sadece dakikalar işliyordu. Bir de onu takip eden saniyeler… Biri zamanı yok etmeye çalışmıştı. Fakat kim olduğu belli olmayan bir hırsızın ellerinde tüketiliyordu. Devasal saat kulesindeki bu olayın etkisi tüm sokakları sarmıştı. Saate bakan şokun etkisinden çıkamıyordu. .Kimi sokak aralarından; “Sonumuz geldi!” Bağrışları yükseliyordu. Saatin etrafını sarmış kalabalığı yarıpta gelen Zaman Muhafızları halkı saatin etrafından dağıtmaya çalışıyorlardı. Halk panik içinde bir açıklama bekliyordu. Muhafızların öfkesi arttıkça tavırları da şiddetleniyor, daha sert bir şekilde müdahale etmeye başlıyorlardı. Zaman Denetleme Başkanı durumun çığırından çıkacağını anlayarak halka bir konuşma yapma kararı almıştı. Saat kulesinin önüne geçerek; “Bu oyunu kimlerin oynamış olabileceği konusunda bir bilgimiz yok. Biliyorsunuz ki saatimiz 24 saat boyun...

Tekdüze Bir Düzelik

Benim ruhum söküldü kafatasımdan, beni avuç içinden iki ağacın arasında ölülerini bekleyen çukura üfledi. Korktu bir takım şaşı kuşlar, ne tarafa uçacağını bilemeden uçtu durdu. Sadece bir tanesi ağaca çarptı ve öldü. Soyun hey ruh, bedeninin her parçasını ben oluşturacağım... Bir kova su getiren geveze baykuş az ileride başka bir ağacın kökünde ölü bulundu. Üzerlerine beyaz çarşaf geçirmiş bazı adamlar baykuşun ölüm sebebini bulmaya çalışıyorlardı. Önce kuşa baktılar, sonra ağaca, sonra yine kuşa baktılar, sonra da birbirlerine baktılar ve sırt sırtta verip ağıt yakmaya başladır… Ağıtı duyan baykuş dirildi. Ağıt yakanlarla ağıt yakmaya başladı. Ölüsünü gören baykuş gözyaşları dökmeye başladı. Sonrasında ölüsüne sarıldı ve ölüsü dirildi. Beyaz çarşaf giyinmiş adamlar orayı terk ettiler, baykuş dirilen ölüsünü bıraktı ve ağacın dalına kondu.

Japon Balığı Kusimisunun Gösterisi

            Ülkede çok büyük reklâmlar yapılmış Kusimisu için, Afişler hazırlandı, haber programlarında konuşuldu, oyuncakları yapıldı. Herkes bu gösteri için heyecanlandırıl ve bu gösteri için basılan biletlerin tamamı çıktığı andan itibaren 4 saat içinde tükendi. Organizasyonu yapan şirketin önünde eylemler düzenlemeye başlamıştı. Kimi az sayıda bilet basıldığından kimi de biletlerin karaborsaya düştüğünden şikâyetçiydi.             Herkes bir Japon Balığının nasıl bir gösteri yapacağını merak ediyordu. Bu balıklar 10 saniyede unutmuyor? Nasıl olurda bir şeyler öğrenebiliyordu? Diye sorular etrafında dolaşırken gösteri günü gelmiş çatmıştı.             Gösteri salonu tıklım tıklım dolmaya devam ediyordu. İçeri kaçak yollarla girmeye çalışanlar, sahte bilet ile aynı koltuğu 10 kişi tutanlar içerisi karman çorman olmuştu. Gösteri saatin...