Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Çöküş etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

The Inward Circles — The Soul Itself A Rhombus

Merkez Topacı

Sadece bir fikirdi, Kimsesiz değilim, Sadece benliğimsizdim. Beni siz toparlayın, İki kişiliğim var benim, İkiside tıpa tıp aynı, Sadece birisinin tırnakları daha uzun… 

Beyin Küpü

Öfkelerimin bana yaklaşma biçimiyle kendimi özgürleştirme çabam sürekli çatışma halinde, her şey zihinde doğan bir çatışma biçimi… Bunun arkasında yatan nedenler nedir çözemiyorum. Yeraltın bir canavar çıkmaya çalışıyor, çıkacak noktası bulamıyor. Bundaki en büyük etken kayalık yerlere gelmesi ve kayaları delip geçememesi… Evet, agresif biriyim. Söylediklerim ve verdiğim sözler sürekli beni bir çelişkiye sokuyor, sonunda da pişmanlık boy gösteriyor. Sürekli kapıya birileri geliyor. Odaklanamıyorum… “Kendime yeni bir isim buldum, Bende senin kadarım. Kendime yeni bir kravat ve etek buldum, Sende benim gibisin.”

Ayna Kursu

Merhaba benim adım Masa Aynası, yeni dünyanın vazgeçilmezidir aynalar… Kimin evinde ayna yoktur ki, kim aynaya bakıpta kendine bir kaç soru sormamıştır ki… Ben mesala daha geçen sordum, “Burnunun bir deliği niye kapalı?” Cevap alamadım. Aynalar 17. yüzyıla kadar metalden ibaretti, sonrasında araya cam girerek estetikliği arttı. Sonrasında şekilden şekle girdi. Kim bakmadı ki aynalara, insanın kendi gibi giydirdiği şempanze bile ayna da kendini tanımaya çalıştı. Hangimiz bir aynayı kırmaya cesaret edebildik, çünkü inandık ki uğursuzluk getirecek… Uğursuzluk aynayla gelmez, uğursuzluk kendi seçtiğimiz yaşamın içinde doğar… Ben bir masa aynasıyım, güzel kızlar benim karşımda bıyıklarını alırlar iple… Bir adam bakar bana buluşacağı kızı sakallarıyla etkilemek için… Hep masada durmam, bazen unutulurum bir çekmecede çünkü banyo da benden daha büyük bir ayna vardır, ondan daha büyük portmanto da bir ayna vardır. Ona bakarak kıyafetlerin...

Masada Başlar Günbatımı

Sofrada bir ekmeğin bölünüşü bile o ekmeğin bölünüş amacını ortaya serer, elin hareketleri, kıvrımları, telaşı her şeyin bir açıklaması vardır. Yemek masası dizilişi de bir şeyleri el verir, alt sınıf yada üst sınıf hiç fark etmez, kavramlar yenilikçi değildir gelenekçidir. Bu gelenekçilikte erkeğin egemenliği yemek masasında başlar ve diğer etkenlerle devam eder. Televizyonda gösterilen pek çok dizi ve filmlerde de bu durum insanlara gösterilerek adapte edilir. Her hangi bir dizinin içinde kadın her ne kadar güçlü ve kendi kazancını elde eden biri olarak gösterilse de her şey yemek masasındaki konumu aynıdır. Ortada bir yemek masası kendini göstermeye devam ettikçe, ekmek ve erkek o konumu biçimlendirecektir.