Uzun boylu erkekti. Ailesinin toplam boyu onun boyuna yetişemiyordu. O yüzden aile boy ortalamasını tutturabilmek için üvey bir evlat almaya karar vermişti.
O üvey evladın adı da Annie Jonesti. Saçları o kadar uzundu ki evin en uzun erkeğinin boyuna yetişebilecek kadar bir uzunluğa sahipti. Herkese goatist olduğunu söyler ve kimse ne olduğunu almazdı.
Henüz 9 yaşında evlatlık edinilmişti. Herkesin ondan beklentisi emekli bir posta güvercininkinden daha fazla değildi. Tek istedikleri boy ortalamasını tutturmaktı.
Annie’in bir gün sakallarının çıktığını fark etmişlerdi. Bir kız çocuğunun müthiş derecede sakalı çıkması ortalığı ayağa kaldırabilirdi. Çünkü aile köselikleriyle meşhurdu.
Gün, aylar, yıllar geçtikçe fark ettiler ki kızın sakalları ailenin sakal ortalamasının çok üzerine çıkmıştı. Buna hemen bir çözüm bulmak için bir tane daha evlatlık edinmişlerdi. Bunu özellikle sakalları gür ve hızlı çıkan bir erkek çoğundan seçmişlerdi. İsmini söylemeyi bırak konuşamayacak kadar gür sakalları ağzını tamamen kapatıyordu. Bu yüzden kimse ismini öğrenememişti. Pipet yardımıyla sıvılarla beslenirken aile her şeyin dengelendiğinin farkına varmıştı.
Bir gün bir keçi ailenin tam kapısının önüne gelmiş doğuruyordu. Aile telaşla kapının önüne toplandılar ve keçinin biran önce doğurmasını bekliyorlardı. Keçi oradan çekilmedikçe dışarı çıkmaları mümkün değildi. Günlerce beklediler ama keçi hala doğuramamış kapının önünden çekilmemişti. Ailenin en yaşlısı keçiyi öldürmeye karar vermişti. Ailenin bunu kabul etmekten başka çaresi yoktu. Yaşlı adam elinle bıçakla kapının önünde bittiğinde Annie yaşlının üzerine fırlayarak bıçağı elinden alıp bıçak ile uzun saçlarını kökünden kesmişti. Ailenin tüm fertleri şaşkınla kızı izlerken kız elindeki saçı keçiye uzatmıştı. Keçide bu saçları ot yer gibi yemeye başlamıştı. Bir kaç saat içinde saçları yemeyi bitirdiğinde keçi birden inlemeyle beraber doğurmayı başarmıştı.
Ailenin şaşkınlığı daha da artmıştı. Çünkü keçinin doğurduğu yavrunun yüzü Annieye çok benziyordu. Sakalları bile onun gibi gürdü. Keçi yavrusunu yalamaya, yalayarak temizlemeye başlamıştı Bir müddet sonra yavru keçi ayağa kalkarak annesiyle beraber oradan uzaklaşmıştı. Aileden kimse konuşmadı. Herkes susmuştu.
Sonsuza kadar hepsi sustu ve hiç konuşmamışlardı. Bu olayda akıllarında cevapsız bir halde kalakalmıştı.
Yorumlar
Yorum Gönder