Masanın altına saklanalı çok olmamıştı. Etrafta koşuşturan ayak sesleri sürekli duyuluyordu.
Yaklaşık olarak 3 senedir tek başıma yaşıyordum. Ta ki bir kuru kafa ve minik bir serçeyle birlikte yaşamaya başlayana kadar…
Kuru kafa içini minik serçeye yuva yapmıştı. Serçe kuru kafanın içinde uyur orada dinlenir uyanık olduğu zamanlar yemek dışında kafatasının üzerinde dururdu.
Onlarla tanışmam bir mezarlıkta olmuştu, babamın mezarını ziyarete gittiğim sırada içi açılmış bir mezardan kuş sesi geldiğini fark etmiştim… Bunun üzerine mezara kafamı uzattım ve o minik serçeyi uçamaz bir şekilde orada buldum...
Mezarın içine girip serçeyi almaya karar verdim ve bunu yaptım. Serçeyi ufak bir çabayla oradan aldım, fakat serçe avucumun içinde can çekişirmişçesine bağırmaya başlamıştı. Benden bir şey istediği belliydi. Mezarın içine tekrar baktığım da yeni fark ettiğim gölgede kalmış kafatasını istiyor olabileceğini düşünerek mezara tekrar gidip kafatasını da oradan aldım.
Minik serçenin bağırışları kesilmişti. Bir elinden diğer elimdeki kafatasının üzerine sekerek mutlu mutlu ötmeye başlamıştı.
Onları evime götürdüm ve uzun zamanlar beraber yaşadık, sonra ne olduysa evin için de ayak sesleri duymaya başlamıştım. Ayak seslerinin nereden geldiğini bulmaya çalışırken minik serçe ile kafa tasının olması gereken yerde olmadığını gördüm.
Bu beni çok üzdü. Etrafta onları ararken arkamdan bir sürü ayak sesi geliyordu. Beni takip ediyorlardı. Sonra korkuya kapılarak masanın altına saklandım. 4 gündür masanın altındayım ve ayak sesleri hiç susmadı. Daha ne kadar burada duracağım bilmiyorum.

Yorumlar
Yorum Gönder