Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Korku etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

The Inward Circles — The Soul Itself A Rhombus

Minik Serçe ve Kafatası

Masanın altına saklanalı çok olmamıştı. Etrafta koşuşturan ayak sesleri sürekli duyuluyordu. Yaklaşık olarak 3 senedir tek başıma yaşıyordum. Ta ki bir kuru kafa ve minik bir serçeyle birlikte yaşamaya başlayana kadar…  Kuru kafa içini minik serçeye yuva yapmıştı. Serçe kuru kafanın içinde uyur orada dinlenir uyanık olduğu zamanlar yemek dışında kafatasının üzerinde dururdu. Onlarla tanışmam bir mezarlıkta olmuştu, babamın mezarını ziyarete gittiğim sırada  içi açılmış bir mezardan kuş sesi geldiğini fark etmiştim… Bunun üzerine mezara kafamı uzattım ve o minik serçeyi uçamaz bir şekilde orada buldum... Mezarın içine girip serçeyi almaya karar verdim ve bunu yaptım. Serçeyi ufak bir çabayla oradan aldım, fakat serçe avucumun içinde can çekişirmişçesine bağırmaya başlamıştı. Benden bir şey istediği belliydi. Mezarın içine tekrar baktığım da yeni fark ettiğim gölgede kalmış kafatasını istiyor olabileceğini düşünerek mezara tekrar gidip kaf...

Dolap Algoritması

Dolap nedir? Dolap kişilik kırılması kadar entrika dolu bir yol çizebilen nesnedir. Dolabın ruhsal tanımı? Dolap içine bir insan sığabileceği kadar genişse daha da büyüyebilir. Dolabın kaç gözü olmalı? Dolap bir insanı saklaya bilir, onun dışında korkularını da saklayabilir. Dolapların tümü duvara monte edilmeli midir? Dolap içi bir çocuğun dış dünyaya ilk bakışı olabilir. Dolap demonte mi olmalı yoksa gördüğün gibi mi? Dolap çekmecelerine yasaklı bir nesne girebilir. Sonrasında bu bir nesne olmaktan çıkabilir. Dolabı yok etmek için ne yapardınız? Dolabı Dionysos’un iki uçlu değneğinde paramparça etmedirdim…

Bir Kapının Kanlı Hatıraları

Kapı hızla yüzüme çarptı. Bu çarpışla beraber burnum kanlar içinde kaldı. Reflekslerim tuttukluk yaptı. Kapı bu, düşünmez gelen giden var mı diye… Siz de düşünür müsünüz? Darbenin etkisi beni kıç üstü yere oturttu. Başımı hafiften yukarıya kaldırdım, kan duracak gibi değildi. Oluk oluk akmaya devam ediyor, bir kısmı ağzımın içine doluyor midemi bulandırıyordu. Kapı kapandı ve bir daha açılmadı. Sizce kapıyı yüzüme çarpan kimdi? Ayağa kalkıp lavaboya koştum, yüzüme sürekli su çarpıyordum ve yüzüme değen su her seferinde kanımla kırmızıya boyanıyordu. Hemen sağ tarafımda kalan havluyu burnuma bastırarak banyodan çıktım ve buzdolabından aldığım buz parçalarını bir poşete doldurarak burnumun üzerine koydum… Buzların serinliği yakıcı acıyı birazda olsa dindirmeyi başarmıştı. Mutfak, tam da yüzüme çarpan kapının karşısındaydı. Yemek masasının sandalyesine oturdum ve kapıyı izlemeye başladım. “Sen mi çarptın ba...