Ana içeriğe atla

The Inward Circles — The Soul Itself A Rhombus

Matkap Kendi Dilinde

Gölge oyunu

            “Madde kemikti, toz oldu ve sonunda suya dönüştü.”
            Matkap, Restoran çalışanına bunu söylerken çalışanın burada tuvalet kâğıdı görevini üstlendiğinin farkında değildi.
            Restoran çalışanı;
            “Bunu size kim söyledi? Sayın Matkap…”
            Matkap sandalyesine yaslandı ve kafasını bir tur çevirdikten sonra;
            “Bunu bana bir bilge söyledi. Hatta bilge bana yaklaşık 1500 yıldır bir fare deliğinden çocuklarını izlediğini söyledi.”
            Restoran çalışanı bu durumdan sıkılmaya başlamıştı. Daha önceleri Matkapların restoranlara girmesi yasaktı. Sonradan çıkan bir yasayla Matkapların gürültü yapmadıkça restoranlara girmesi serbest hale getirildi.
            Matkap tekrar söze girerek;
            “Benim üretimimde kullanılan su miktarı ne kadar biliyor musun?”
            Restoran çalışanı bu soruyu duymazdan gelmişti. Matkabı başıyla selamlayarak yanından uzaklaştı.
            Matkap bu duruma sinirlenmişti. Gürültü yapmamak için kendini zor tutuyordu. Derin bir nefes aldıktan sonra etrafına bakınmaya başlamıştı. Gözü bir duvara takıldı. Hardal sarısı rengindeki bu duvar ona çok çekici gelmişti. Dikkatini çekebilmek için yavaşça kafasını birkaç tur çevirdiyse de duvar hiç oralı olmadı. Matkap birden;
            “Bana şu güzel duvarın yanında bir masa ayarlaya bilir misiniz?” dedi yolunu kestiği restoran çalışanına…
Restoran çalışanı eliyle biranda onu durduran Matkaba bir süre bir şey söylemeden baktı. Sonrasında;
“Sen artık fazla olmaya başladın, güvenlikleri çağırıp seni buradan attıracağım…”
Matkap taşan öfkesiyle başını hızla döndürerek çok fazla gürültü yapmaya başlamıştı. Etrafta oturan diğer müşterilerin hepsi başlarını Matkaba çevirerek söylenmeye başladıklarında çoktan güvenlikler matkabı tutmuş dışarı atmaya çalışıyorlardı.
Hardal sarısı duvar son anda fark ettiği Matkaba bakarak derin bir iç çektikten sonra yine etrafını izlemeye devam etti.

            

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Akrebin Yelkovana Vedası

Yelkovanın bu halini görünce çok fazla sıcağa maruz kalabilmiş olacağını düşündüm. Akrep ise yerinde yoktu, sadece dakikalar işliyordu. Bir de onu takip eden saniyeler… Biri zamanı yok etmeye çalışmıştı. Fakat kim olduğu belli olmayan bir hırsızın ellerinde tüketiliyordu. Devasal saat kulesindeki bu olayın etkisi tüm sokakları sarmıştı. Saate bakan şokun etkisinden çıkamıyordu. .Kimi sokak aralarından; “Sonumuz geldi!” Bağrışları yükseliyordu. Saatin etrafını sarmış kalabalığı yarıpta gelen Zaman Muhafızları halkı saatin etrafından dağıtmaya çalışıyorlardı. Halk panik içinde bir açıklama bekliyordu. Muhafızların öfkesi arttıkça tavırları da şiddetleniyor, daha sert bir şekilde müdahale etmeye başlıyorlardı. Zaman Denetleme Başkanı durumun çığırından çıkacağını anlayarak halka bir konuşma yapma kararı almıştı. Saat kulesinin önüne geçerek; “Bu oyunu kimlerin oynamış olabileceği konusunda bir bilgimiz yok. Biliyorsunuz ki saatimiz 24 saat boyun...

Tekdüze Bir Düzelik

Benim ruhum söküldü kafatasımdan, beni avuç içinden iki ağacın arasında ölülerini bekleyen çukura üfledi. Korktu bir takım şaşı kuşlar, ne tarafa uçacağını bilemeden uçtu durdu. Sadece bir tanesi ağaca çarptı ve öldü. Soyun hey ruh, bedeninin her parçasını ben oluşturacağım... Bir kova su getiren geveze baykuş az ileride başka bir ağacın kökünde ölü bulundu. Üzerlerine beyaz çarşaf geçirmiş bazı adamlar baykuşun ölüm sebebini bulmaya çalışıyorlardı. Önce kuşa baktılar, sonra ağaca, sonra yine kuşa baktılar, sonra da birbirlerine baktılar ve sırt sırtta verip ağıt yakmaya başladır… Ağıtı duyan baykuş dirildi. Ağıt yakanlarla ağıt yakmaya başladı. Ölüsünü gören baykuş gözyaşları dökmeye başladı. Sonrasında ölüsüne sarıldı ve ölüsü dirildi. Beyaz çarşaf giyinmiş adamlar orayı terk ettiler, baykuş dirilen ölüsünü bıraktı ve ağacın dalına kondu.

Japon Balığı Kusimisunun Gösterisi

            Ülkede çok büyük reklâmlar yapılmış Kusimisu için, Afişler hazırlandı, haber programlarında konuşuldu, oyuncakları yapıldı. Herkes bu gösteri için heyecanlandırıl ve bu gösteri için basılan biletlerin tamamı çıktığı andan itibaren 4 saat içinde tükendi. Organizasyonu yapan şirketin önünde eylemler düzenlemeye başlamıştı. Kimi az sayıda bilet basıldığından kimi de biletlerin karaborsaya düştüğünden şikâyetçiydi.             Herkes bir Japon Balığının nasıl bir gösteri yapacağını merak ediyordu. Bu balıklar 10 saniyede unutmuyor? Nasıl olurda bir şeyler öğrenebiliyordu? Diye sorular etrafında dolaşırken gösteri günü gelmiş çatmıştı.             Gösteri salonu tıklım tıklım dolmaya devam ediyordu. İçeri kaçak yollarla girmeye çalışanlar, sahte bilet ile aynı koltuğu 10 kişi tutanlar içerisi karman çorman olmuştu. Gösteri saatin...