Bir bardak
suyu cebime boşalttım ve ıslak pantolonla hızla koşmaya başladım. Koşarken de
sık sık dinlediğim ve bilmediğim bir dilde söylenen şarkının sözlerini uydura
uydura söylendirmeye çalıştım.
Burası
Kuzey Kutbu, kaçtığım şey bir kutup ayısı ve cebime döktüğüm su çoktan buz
kesilmeye başlamıştı.
Koşarken
bir sigara yaktım, kullanmamama rağmen bir sigara yakmanın çilesi bambaşkaydı.
Çok öksürtüyordu beni… Biraz dinlenmemin zamanı gelmişti. Ayıda çok yorulmuştu.
Bir buz parçasının üzerine beraber oturduk ve o bana yediklerini içtiklerini
anlattı bende ona gazete başlıklarında okuduklarımı anlattım. Hiçbir şey
anlamadı. O kadar olayın nasıl olduğuna, neden olduklarına anlam veremedi.
Cinayetler,
tecavüzler, şiddet, hırsızlık ve birçokları…
Kutup ayısı
anlam veremiyordu. Sonra dinlendik ve ben yine koşmaya başladım. Kutup ayısı
artık arkamdan koşmuyordu. Biraz bekledim, onu kızdırmaya çalıştım. Yine de
kutup ayısı kafasını yere eğmiş öylece duruyordu.

Yorumlar
Yorum Gönder