Morat iki
kişilik biriydi. Çok şişman değildi. Çok zayıfta değildi. Ama hiç kilosu yoktu.
Vücudunda hiç yağ olmamasının yanında, hiç kasta yoktu. İki kişilik bir oyun
çeviriyordu. Hem kadını canlandırıyordu, hem de erkeği…
Bu onun
için çok zordu. Çünkü onun cinsiyeti yoktu.
Biraz
sessizlik olmasını bekledi. O sessiz oldukça herkes ona gülüyordu. Çünkü
insanlar onun rolünü unuttuğunu düşünüyorlardı. Üzerine at kılından örülmüş
yelek giymişti. Aslında bu yeleği giymeyi hiç istemiyordu. Bu yelek aklına hangi
oyunu oynaması gerektiğini getiriyordu.
O doğaçlama
bir oyun oynamak istiyordu.
Yavaş yavaş
gülmeler kesilmeye yerini öfkeli uğultular almaya başlamıştı.
Ne kadar
süredir sol elini havaya kalmış öyle bekliğini hatırlamıyordu. Ağlamak gelmişti
aklına…
Sonra
ağlamayı bilmediğini hatırladı.
Biraz su
içmek istedi.
Su içmek…
Oyun
bitmişti.
Tek yapması
gereken aklına su içmesi gerektiğini getirmekti. Bunu başarmasıyla salonda alış
tufanı kopmuştu.
Bazıları o
kadar çok alkışladı ki avuç içleri kanamaya başlamıştı.

Yorumlar
Yorum Gönder